top of page

AYRIMCILIK YASAĞI

Yazarın fotoğrafı: Av. Atay CibooğluAv. Atay Cibooğlu

Amerika Birleşik Devletleri’nde öldürülen George Floyd’un ardından ırkçılık konusu yeniden dünyanın gündemine geldi. Tarihler 2 Temmuz 1964 yılını gösterdiğinde ABD başkanı Lyndon Johnson tarafından The Civil Rights Act of 1964 yani 1964 Medeni Haklar Yasası imzalanmıştır. Bu yasanın önemi ise o dönem, siyah ırka mensup kişilere yapılan negatif ayrımcılığı ortadan kaldırmıştır. Ancak bugünlerde yaşanan olaylarda görüyoruz ki getirilen mevcut düzenlemelerle ayrımcılık ortadan tam olarak kaldırılamamıştır. Peki ülkemizde ayrımcılık yasağı bulunuyor mu ? Bulunuyorsa etkili bir düzenleme mi ?

Ülkemizde tabii ki ayrımcılık yasağı var. Anayasamızın 10. Maddesi ile İş Kanunu 5.madde, Milli Eğitim Temel Kanunu 4.madde, Devlet Memurları Kanunu 7.madde, Siyasi Partiler Kanunu 12,78,82,83. maddeleri ırkçılık ve ayrımcılığı kesin olarak yasaklıyor keza Türk Ceza Kanunu(TCK) madde 122’de Ayrımcılık suçunu düzenliyor. 2014 yılında AB uyum süreci adı altında bir takım düzenlemeler yapılıp maddenin içeriği ve başlığı değiştirildi. Düzenleme öncesinde Ayrımcılık başlığıyken düzenleme sonrası Nefret ve Ayrımcılık olmuştur. Yapılan yeni düzenlemede kanun metnine nefret nedeniyle ibaresi konmuştur. Yapılan bu değişiklikle etkili bir düzenleme olmuş mudur tartışılabilir ancak getirilen nefret nedeniyle ibaresi hükmün uygulanmasının önünü açıkça tıkamaktadır çünkü bu yeni düzenlemeye göre nefret yoksa ayrımcılık suçu da yoktur demektir. Buna göre bu suçun işlenebilmesi için failin nefret saikiyle hareket etmesi ve bunun ispat edilmesi gerekmektedir. Eski düzenlemeye göre yani değişiklik yapılmadan önce kişi, ırkı, rengi, dili yüzünden bir zarara uğradığında ayrımcılık suçu oluşurdu. Çünkü eski düzenleme nefret şartını aramamaktaydı. Ancak yeni düzenlemeye göre bu eylemin suç olabilmesi için fail nefret saikiyle hareket etmesi gerekmektedir. Yani fail, kişiyi rengi, dili, dini veya ırkına zarar verirken nefret saikiyle bu suçu işlemesi gerekmektedir ve bu nefret kastıyla işlendiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Keza failin nefret saikiyle hareket edip etmediğinin ispatı ise çok güçtür. Bu yüzden düzenlemenin yeterince etkin olmadığı net bir şekilde görülebilmektedir. Bu sebeple düzenlemenin daha yararlı ve işlevli olabilmesi için 2014 yılında eklenen nefret nedeniyle ibaresinin kaldırılması gerekmektedir.

Yasal düzenlemeler her zaman yeterli değildir. Yasal düzenlemelerle birlikte soruşturma ve kovuşturma evrelerinde etkin olması gerekmekte ve bunun yanı sıra insanların bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Mars’ta yaşamın olup olmadığı konuşulduğu bir dönemde hala insanların rengine, ırkına ve etnik kökenine göre negatif ayrımcılık yapılması insanlık için kapkara lekedir.


Bu yazıyı yazarken;

+Yard. Doç. Dr.Asuman AYTEKİN İNCEOĞLU Türk Ceza Kanunun 122. Maddesinde Düzenlenen Nefret ve Ayrımcılık Suçunun ‘Nefret Suçu’ Kavramı Çerçevesinde Değerlendirilmesi. Legal Hukuk Dergisi Cilt: 13, Sayı 150, Haziran 2015

+Ulaş KARAN Türk Hukukunda Ayrımcılık Yasağı ve Türk Ceza Kanun’un 122. Madesinin Uygulanabilirliği http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2007-73-373 Erişim Tarihi 10.06.2020

Bu iki makaleden yararlanarak yazdım. Bu iki makaleyi de okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

 

BURADA YAZILAN YAZILAR BİLGİ AMAÇLI OLUP YAZARIN GÖRÜŞLERİNİ İFADE EDER. HİÇBİR ŞEKİLDE HUKUKİ TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAMAKTADIR.

댓글


©2020 von Atay Cibooglu

Die Inhalte dieser Website dienen ausschließlich allgemeinen Informationszwecken und spiegeln die persönlichen Ansichten des Autors wider.

bottom of page