Değerli okurlarım hepinize merhabalar. Yine sürekli konuşulan ve beni de gerçekten rahatsız eden ve yazma ihtiyacı hissettiğim bir konu var. Kimileri korona virüsü sebebiyle evden dışarıya çıkmamaya özen göstersede, kimileri de tatil yapmak için plan yapıyor. Ülkemizin 3 tarafı denizlerle çevrili olduğu için plaj bulmakta sıkıntı çekmiyoruz. Ancak vatandaşlarımız plajlara gittiğinde planladıkları yaz tatili zehir oluyor veya zehir ediyorlar. Çünkü plajın girişinde, plaj sanki babasının malıymış gibi, giriş(!) ücreti alan kişiler türedi. Bu kişiler ister resmi ister gayri resmi olsun tatilciler tarafından asla istenmeyen kişiler çünkü bunlar -kaba bir tabirle- değnekçi gibiler. Parayı ver, paşalar gibi yüz veya güneşlen! İstanbulda ücret ödemeden girilebilecek plajların sayısı çok azken Çeşme veya Bodrum gibi ünlü yerlerde durumlar çok daha vahim olmaktadır. İşte benim bu yazımda ele alacağım konu ‘‘plaja giriş’’ adı altında alınan ücretlerin hukuka uygun olup olmadığını değerlendirmek ve siz değerli okuyuculara bu durumu aktarmak istiyorum.
Sahilleri işgal eden otel veya ‘Beach’ler’ ücretsiz bir şekilde denize girmek isteyenlerin önüne bariyer, set gibi engeller koyarak denize girmelerine müsaade etmiyorlar, bu plajlara ancak ücreti ödeyenlerin girmelerine müsaade ediyorlar. Bu giriş ücretlerine gerekçe olarak ise şezlong, şemsiye bedelini gösteriyorlar. Plaja giriş adı altında alınan ücretler kesinlikle yasal bir dayanağı yoktur. Kıyı Kanunu madde 5/2 çok açık bir hükümdür. Kıyı Kanunu madde 5/2’ye göre‘‘Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır,’’ demektedir. Yani insanlar dilediği gibi kendi şemsiyeleriyle birlikte diledikleri yerlerde güneşlenip, diledikleri gibi ücretsiz olarak denize girebilme hakları var. Bunun için ücret ödeme zorunlulukları yoktur. Yani kıyılardan herkes serbestçe, dilediği gibi yararlanma hakkına sahiptir. Bu konuyla alakalı olarak kapı gibi Kıyı Kanunu varken hala ısrarla giriş ücretinin alınması ve belediyelerin buna ses çıkarmamasını aklım almıyor maalesef. Şezlong bedeli, şemsiye bedeli veya loca bedeli vs. bunların hepsi yapılan hukuksuzluğu geçerli kılmak için uydurulan bahanelerdir. Yine Kıyı Kanunu madde 5/6’ya göre yapılacak olan yapı plaja en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yani kıyıya 50 metre mesafesi olan alanlar herkesin eşit ve serbestçe kullanımına açıktır. Uygulamaya baktığımızda otel veya ‘‘Beach’ler’’ denize sıfır kuruluyor ve dolayısıyla bu yapılar hukuka aykırı yapılar. Bu yapılara izin veren belediyelerde açıkça bu yasayı ihlal ediyor demektir.
Peki özel plaj işletmeleri şezlong veya şemsiyeler için hiç ücret alamazlar mı ? Tabii ki alabilirler. Eğer ki özel plaj işletmesinin işlettiği plajda şezlong veya şemsiye hizmetinden yararlanılmak istenilirse o zaman yararlanılan bu hizmetin ücreti talep edilebilir ama plaja gelen kişilere plaj hizmetlerinden yararlanmaları için hiçbir şekilde baskı veya zorlama yapamaz. Örnek vermek gerekirse, plaja gelen bir aile plajdaki şezlong veya şemsiye hizmetinden yararlanmak istiyorsa kullandıkları şezlong ve şemsiyenin bedelini ödemek durumundalar ancak yine bu aile plaja gelirken bu hizmetlerden yararlanmayıp kendi şemsiyesini kullanıp dilediği yerde güneşlenme ve denize girdiğinde herhangi bir ücret ödemek zorunda değildir. Bu konuda aileye yanlarında şemsiye getirilmesinin yasak olduğunu veya plajdaki şezlong veya şemsiye hizmetinden yararlanmak zorunluluğu getirerek -zaten böyle bir şey de yapamazlar çünkü bu da hukuksuz- herhangi bir şekilde baskı veya zorlama ile ücret isteyemezler.
Böyle bir durum ile karşılaşırsanız yapabilecekleriniz;
· Plaja giriş bedelini ilgili mevzuatı gösterip ödemeyi reddedebilirsiniz.
· Hırgür çıkacak gibi olduğunda tartışmayın kolluk kuvveti veya zabıtaya haber vererek ilgili işletme için tutanak tutturabilirsiniz.
· Tatil keyfiniz kaçmasın istiyorsanız plaja giriş bedelini ödeyip daha sonra mutlaka Tüketici Hakem Heyetine başvurup ücret iadesini isteyin. (Giriş ücreti ödediğinize dair mutlaka bir belge isteyin)
Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapabilmek için 6502 sayılı Tüketicilerin Korunması Hakkında Kanunu madde 68/3’e göre başvurular tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki tüketici hakem heyetine yapılabilmektedir.
Bütün sahiller halka yani sizlere aittir ve sizlere ait olan plajlara kesinlikle giriş ücreti ödemeyin ve denizin keyfini çıkarın.
BURADA YAZILAN YAZILAR BİLGİ AMAÇLI OLUP YAZARIN GÖRÜŞLERİNİ İFADE EDER. HİÇBİR ŞEKİLDE HUKUKİ TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAMAKTADIR.
Merhabalar, bazı işletmelerin kurduğu iskeleler var ve denze yalnızca oradan girilebiliyor. Kanunda iskele için 3 metre sınırı vs. var, o halde bu denize girme ve güneşlenme alanı olarak kullanılan iskelelerin yasal statüsü nedir? Cevaplarsanız sevinirim.